Sizin için en doğru olan okulu seçin, başka birisinin size en iyisi dediğini değil.

ABD'de çok fazla sayıda üniversite olmasından dolayı siz ve aileniz muhtemelen üniversite sıralamalarına dikkat ediyorsunuz. En sık sorulan sorular şunlar: Bu üniversitenin sıralaması nedir? Hangi okullar “İlk Onda”?

Bu sıralamalar ABD üniversitelerinin kalitesini yansıtıyor mu? Üniversite seçiminizi bir derginin verdiği üniversite sıralamalarına dayanarak yapmanız doğru mu? Birçok iyi üniversite bu sıralamalarda yer alırken çok daha mükemmel üniversiteler yer almamaktadır. Bu nedenle bu sıralamaların nasıl yapıldığını anlamanız önemli bir mesele.

Ülkenizde büyük ihtimalle ulusal çapta düzenlenen üniversite giriş sınavına giriyorsunuz. Daha yüksek puan alanlar "daha iyi" üniversitelere gidiyorlar. ABD'de ise üniversiteye kabul süreci farklı işliyor. Bütün ABD üniversitelerinde iyi öğrenciler ve iyi öğretim üyeleri var. Öğrenciler, ailelerinin o okullara gitmiş olması gibi çok çeşitli nedenlerden dolayı en iyi üniversitelere kabul edilebiliyorlar.

Üniversiteleri sıralamak için kullanılan bilgiler, bütün ABD kurumlarının katkıda bulunduğu Ortak Veri Havuzundan gelmektedir. Sıralamaları derleyen insanlar, Ortak Veri Havuzundan yüksek kaliteyi ölçtüğüne inandıkları göstergeleri seçmekte; böylelikle seçtikleri kriterler, sıralamaları belirlemektedir. Eğer başka kriterleri seçselerdi, farklı bir sıralama ortaya çıkardı.

Bu durum, eğer sadece sıralamalara bel bağlarsanız hayatınızın en önemli kararlarından birini, başka birisinin yüksek öğrenimde neyin önemli olduğuna dair görüşüne dayanarak veriyorsunuz anlamına gelmektedir. Örneğin, “seçicilik” sıralamalarda çoğu zaman önemli bir unsurdur. Bu durumda ise bir üniversitenin daha az öğrenciyi kabul etmesi "daha iyi" olduğu anlamına gelecektir.

Halbuki ABD'deki devlet üniversiteleri ile birçok özel üniversite, mümkün olan en fazla sayıda nitelikli insana yüksek kalitede eğitim sunmaya çalışmaktadır. Aynı zamanda bu kurumlar, birçok farklı altyapıdan gelen karma bir öğrenci nüfusuna sahip olmayı da istiyorlar. Eğer bir okul, daha az öğrenci kabul etmesinden dolayı, üst sıralarda yer alıyorsa, tüm nitelikli öğrencileri kabul eden iyi bir devlet üniversitesi üst sıralarda yer almayacaktır.

Mezuniyet oranları, sıralamaların sizleri nasıl yanlış yönlendirebildiğinin bir diğer örneğidir. Eğer bir okul, öğrencileri sadece yüksek lise notları ile kabul ediyorsa, mezun olan öğrenci yüzdesi yüksek olacaktır.

Fakat bir üniversite kendine farklı altyapılardan gelen öğrencileri kabul etme misyonu edinmişse, mezuniyet oranı daha düşük olacak ve sıralaması düşecektir.

Kısacası seçicilik, ayrıcalık ve şöhrete dayalı sıralamalar, aslında ABD'deki bir üniversiteden alabileceğiniz eğitim kalitesinin sorgulanabilir ölçütleridir. Örneğin, çok iyi bir üniversitenin şöhretinin lisans derslerine ender giren, dünya çapında tanınmış profesörlerinden kaynaklandığını biliyor muydunuz? O okullarda derslerinizin çoğunu lisansüstü öğrenciler veya asistanlar veriyor olacaktır.

Bu nedenlerden dolayı, sıralamaları okuyun ki arkadaşlarınızla ve danışmanlarınızla üzerlerinde konuşup tartışabilesiniz, ama seçiminizi yapmadan önce bir üniversiteden gerçekte ne istediğinizi etraflıca düşünün, ilginizi çeken okullar hakkında daha çok şey öğrenin ve başka birisinin size en iyisi dediği olmayabilecek, fakat sizin için en doğru olacak okulu seçin.